top of page

Johann Wolfgang Goethe - Astrolojik Bakış

28 AĞUSTOS 1749 Doğum Günü



Haritanızda bir Plüton olduğunu düşünün. Siz doğarken ufukta doğmaya hazırlanan. Tüm gece uyumuş, enerjisini toplamış. Ve doğarken 4 ayrı gezegeninizle bir bağ kuruyor. Dolmuş. Söyleyecekleri var, içinde biriktirdikleri var.


(Plüton 1. Evde; Neptün ve Jüpiter ile üçgen açı, Venüs’le sextile ve Merkür’le kare)


Plüton köklü değişimleri, asla geriye dönmeyen dönüşümleri temsil ediyor. Yeniden doğmayı, karanlık tarafı algılamayı, mucizevi olanı, dünyevi durumlara ait olmayacak kadar sarsıcı olanı, gizlenmeyi, görünmezliği anlatır.


Goethe; Başak Burcu, sistemli çalışan, kendini idealize eden, sorgulayan, bilimsel tabana kuşkuyla yaklaşan, araçlar kullanan, doğayı gözlemleyen, düşünen, yazan, çizen bir adam. Fakat onun sözlerinin, şiirlerinin, araştırmalarının ve eserlerinin günümüze kadar erişmesini ve kitleleri etkileyecek cümlelerin, araştırmaların, deneylerinin altına attığı imzasının göstergesi Plüton’dur.


Johann Wolfgang von Goethe

28 Ağustos 1749

12.30 PM

Frankfurt –am –Mai

Germany


“Cesarette deha, güç ve sihir vardır” Goethe’nin bu sözleri Plüton’dan başkasını akla getirmiyor.


Kök inanç ve kalıpları, yaşamınızı tehdit eden size zorbalık çıkaran alanları, sorgulamayı, deşifre etmeyi, hayat görüşünüzü genişletmeyi, görünenin ardındaki saklı gerçekliği görmek istiyorsanız haritalarınızdaki Plüton gezegenini incelemeniz gerekir.


Plüton deyince aklınıza sadece “zorbalık, derin devlet, mafya, paçadan çekme, ölüm” gelmesin.


Plüton en büyük simyadır.


Doğa bilimleriyle (Biyoloji, Kimya, Fizik) etkileşimlerini anlatır.

Saklı gerçekliği gün yüzüne çıkarmayı,

Herkes tarafından kabul görünene şüpheyle yaklaşmayı anlatır.

Plüton’un nasıl çalıştığı ile ilgili Goethe’nin hayatı, bilimsel araştırmaları, şiirleri, yazıları, aşkları, evliliğe yaklaşımı size çoğu şeyi anlatabilir.




PROMETHEUS


Karart göklerini Zeus,

Duman duman bulutlarla;

Diken başlarını yolan çocuk gibi de

Oyna meşelerin, dağların doruklarıyla.

Ama benim dünyama dokunamazsın,

Ne senin yapmadığın kulübeme

Ne de ateşini kıskandığın ocağıma.

Şu evrende siz tanrılardan

Daha zavallısı var mı bilmem:

Kurban vergileri

Dua üfürükleriyle beslenir

Haşmetli varlığınız zar zor.

Size umut bağlayan budalalar.

Çocuklar, dilenciler olmasa

Yok olur giderdiniz çoktan.

Ben de bir çocukken

Ne yapacağımı bilmez olunca

Çevirirdim güneşe doğru

Görmediğini gören gözlerimi;

Yakarışımı dinleyecek

Bir kulak varmış gibi yukarda;

Varmış gibi derdimle dertlenecek

Benimkine benzer bir yürek yukarda.

Azgın devlere karşı

Kim yardım etti bana?

Kim kurtardı beni ölümden.

Kim kurtardı kölelikten?

Şu benim yüreğim değil mi.

Kutsal bir ateşle yanan yüreğim,

Her işi başarmış olan?

O değil mi coşup taşarak,

Yukarda uyuyanı aldatarak

Başımı beladan kurtaran?

Benim seni kutlamam mı gerek? Niçin?

Hiç derdine derman oldun mu sen

Derdine derman bulamayanın?

Gözyaşını sildin mi hiç

Başı darda olanların?

Kim adam etti beni?

Güçlüler güçlüsü Zaman

Ve önü sonu gelmeyen Kader, değil mi?

Onlar değil mi

Senin de benim de efendilerimiz?

Sen yoksa beni

Yaşamaktan bıkar mı sandın?

Kaçar çöllere giderim mi sandın

Açmıyor diye

Bütün düş tomurcukları?

Bak işte, yerli yerindeyim;

İnsanlar yetiştiriyorum bana benzer;

Bütün bir kuşak benim gibi.

Acılara katlanacak, ağlayacak,

Gülecek, sevinecek,

Ve aldırış etmeyecek sana

Benim gibi..

Johann Wolfgang von Goethe

( 1749 - 1832 )

( Almanya )

Çeviri: Sabahattin Eyüboğlu

Goethe, Işık, Biraz Daha Işık, S. 166- 168






KENAN YASİN BÖLÜKBAŞI

ASA Dip. ISAR Cap. MAPAI, OPA Member




Danışmanlık için:

Whatsapp: +90 0533 816 56 88

Kommentit


Son Yazılar

Whatsapp-Icon.png
bottom of page