Uranüs, tradisyonel astrolojide kullanılan temel 7 gezegen dışındadır. Kullandığımız 12’li Zodyak sisteminin içine sonradan dâhil edilmiştir. Satürn ötesi gezegenler, müdahale edemediğimiz alanı anlatır. Karmik ya da kadersel temalarla ilişkili tutulur. Uranüs, yıldızımız olan Güneş’in, etrafındaki dönüşünü yaklaşık 84 yılda tamamlar. Bu uzun zaman diliminde, haritalarımızda uzun süren kadersel senaryoları hazırlar. Toplumla, kitlelerle, büyük ve dönüştürücü sistemlerle ilişkili tutulur.
Depremler, ani patlamalar, volkanlar, yıldırımlar, göçükler gibi beklenmedik olaylardan sorumlu tutulur. Solar sistemimizdeki duruşu da beklenmedik şekildedir. Uranüs, 98 derecelik bir eksen eğikliğine sahiptir. Neredeyse tam dik ve yörünge düzlemine paralel görünümdedir. Dünyamız, 23,5 derecelik bir eğime sahiptir.
Kıyaslayalım…
Doğaya tam ters konumda olan bu gezegeni, astrolojik göstergelerde ise hangi konu ve alanlarla kıyaslayacağımız hakkında da fikir ayrılıkları oluşmuştur. Marjinal, sıra dışı, istemsiz ve beklenmedik konular; yakışsa yakışsa en çok “Kova Burcu” doğasına yakışır denmiştir. Buradaki maksat ise şu anki yorumlarımızdan biraz farklıdır.
Maksat şudur: İnsanlığın dikey enerjide yükseliş amacına uygun ilerleyişi, Satürn ile sonlanır. Bu ilerleyişteki kendi irade kontrolü gözlemlenebilir gezegen Satürn ile noktalanır. Ve Satürn ötesi âlem artık madde plandan uzaktadır. Form ve zaman değişir. Zaman boyutu bükülür ve farklılaşır. Bu durum, bir nevi şuur sıçraması ve uyanıştır. Bu benzeşim ise insanın yaratım alanı “Aslan Burcu” doğasından zıt tarafı “Kova Burcu” kutbuna gidişi ile anlam bulur. Bu yönelim dikey enerjide ve kıyamda saklıdır. O nedenle “Kova Burcu” glifinde su döken bilge insanı gözlemleriz.
Kova bilgeliğine ulaşabilmenin sırrı kıyamda, şuurda, ruhsal uyanışta saklıdır ki o zaman insan yaratım meselelerine bütüncül bakabilir. Uyanış, Uranüs ile anlam kazanırken 12’li Zodyak sistemimizde de Kova temalarıyla ilişkili tutulur.
Dikkat edilecek hususlar: Kova Burcu’nun tradisyonel yöneticisi Satürn’dür. Kova Burcu sabit niteliktedir. Bu bağdaşımlar Kova’nın marjinal olamayacağını, sıra dışı tavırların kendisine uygun olmadığını anlatır. Düşünün ki karşıt burcu Aslan temalarında sahne, sanat, kılıktan kılığa girme ve bir nevi çılgınlık vardır. Aslan ve bağdaştırdığımız 5.ev temaları bize tesadüfü, sonucu tesadüfe bağlı etmenleri gösterir. Çocuklar… ki bebek tesadüfi bir yaratım enerjisidir. Kumar, sahne işleri ya da sınavlar da öyle. Bilet satılacak mı? Seyirci bulunacak mı? Gibi bekleyişler oluşur. Sahne işi deliliktir. Kişi birden ağlar, birden güler ve duygudan duyguya girer. Kendi dışındaki acıları hisseder, rolüne katar ya da hiç hissedemediği, gözlemleyemediği bir rol oynar. Örneğin bir uzaylıyı canlandırmaya çalışır.
Sorarım şimdi…
“Sizce delilik Kova mıdır? Aslan doğası mıdır?”
“Uzaylı olan Kova mıdır?”
Kendine yer edinmeyi, anlaşılmayı bekleyen ve kılıktan kılığa girerek tüm zıpırlıklarını yapan, ışıltılı renk ve desenlerle süslenen Aslan doğası mıdır?
Kova doğası birliği ve bütünlüğü temsil eder. Yani herkes benim gibi düşünsün ister. O nedenle,
aykırılık ve farklılıkları kendi çatısı altında toplar. Toplar ama bir amacı vardır bu toplaşmanın. Birlemek, bütünlemek ya da homojenize etmektir amaç!
Düşünelim…
11. ev ile bağdaşan Kova sembolizminde, ev temaları; dernekler, kulüpler, sosyal tesisler… Köyceğizliler Yardım ve Dayanışma Derneği… Amaç nedir? Köyceğizli olmak… Genetik olarak oralı olmayabilirsiniz fakat düşünce, kültür ve sosyal yapı olarak Köyceğizli gibi olmalısınızdır.
Kova’nın glifindeki iki ayrı çizgi de bu durumu işaret eder. Farklı ailelerden doğma, farklı toplumlarda yaşama durumunuz olsa da bir araya aynı amaç uğruna gelebilmeyi vurgular. O nedenle buradaki aykırılık diğerlerini reddetme, benden olanı, ben gibi düşüneni kabul etme durumudur. Özellikle bu tutum gölge tarafta züppeliği, ukalalığı, ben bilirimci tavrı besler. Küçümseme, soğuk durma, kendine ait alanlar yaratmaya davet eder. Kova marjinal değildir fakat yanlış tutumu nedeniyle diğer düşüncelerden ayrılır. Kendi gibi düşünmeyen bir topluluğun içinde ayrık otu halini alır.
Uranüs, bu benzeşim nedenleri ile Kova Burcu’na atfedilir. Fakat Kova’yı asıl vurgulayan her zaman Satürn konuları olmuştur. Satürn düzeni, birliği, aynı amaca hizmet eden topluluklar üretmeyi, deneyimli olmayı, belirli sınırlarla çalışmayı hedefler. Uranüs ise bu düzeni ve uyumu bozmak için dıştan uzanan bir el gibi dışlanmıştır.
Gelin bir de Uranüs gözünden bu durumu değerlendirelim…
Uranüs, mitolojide Uranos ile bağdaşır. Kronos’un (Satürn) onu hadım etmesi ile kaosu, kendi yuvasını kısaca soyunu devam ettirebilecek yetileri elinden alınır. Bir diğer öyküde ise Prometheus ile ilişkili tutulmuştur. İnsanlığa bilgelik ateşini çalarak vermesi nedeniyle zincirlere vurulan Prometheus aslında Uranüs’ün doğasının içindeki eylemi anlatır.
Uranüs; amaçsız, boş, ne yapacağı bilinmeyen bir arketip değildir. Evet! Ondan beklenmedik şeyler beklenmelidir. Örneğin ateşi çalması onun kaosa duyarlılığını anlatır. Fakat çalmasındaki amaç bu ateşi insanlığa iletmektir. Neden? Çünkü Uranüs, dışlanmış ve zincirlere vurulmuştur. Yalnızdır. Başıboş ilan edilmiştir. Bu durumu çözüme kavuşturabilmek için iletişim kurmaya, birileri ile irtibata geçmeye, kendi deneyimlerini kazanmaya ihtiyacı vardır. Uranüs insanı gözlemlemiştir ve onların ihtiyacının ne olduğunu düşünmüştür. Eğer onlara ateşi verirse insanın ihtiyacı olan şeylerin karşılanacağına inanır. Bir nevi takas durumunu öğütler. İnsanlar ihtiyacı olan ateşe kavuşur ve Uranüs de insanlardan ihtiyacı olan anlaşılma, yer edinme, tanınma isteklerini karşılar.
Buradan da gördüğümüz durum Uranüs’ün iletişim kurma ve anlaşılma çabasını içinde saklı tuttuğudur. Uranüs, tüm bu kaosu çıkarırken içeride düzene ayak uydurma çabası taşımaktadır.
Sonuç: Kova Doğası, Satürn konuları ile örtüşür fakat elde olmayan, beklenmedik değişimler Uranüs döngüleri ile gözlemlenir. Kova beklenmedik, ani değişimleri göstermez. Tam tersi onun çizgisi çokça adım önceden bellidir. Kova vizyonerdir. İki adım sonrasını hesaba katarak sabırla (sabit) ilerler. Beklenmeyeni bekleme rolü ile değil, tüm olan biten durumu anlayışla kavrayabilen, şuurlu tutumu sergileyebilen doğanın Kova ile benzeşmesi sonuç olarak kabul edilebilirdir.
Teşekkürler,
KENAN YASİN BÖLÜKBAŞI
ASA Dip. ISAR Cap. mAPAI, OPA Member
Danışmanlık için:
Whatsapp: +90 0533 816 56 88
E-mail: astroyasam@gmail.com
Instagram: https://www.instagram.com/kenanyasin/
YouTube: http://bit.ly/2IqDyw5
Comments