top of page

Türklere Göre Yaşama ve Ölme Sanatı

Yazarın fotoğrafı: astroyasamastroyasam

Makalemin orjinali İngilizce dilinde OPA' nın (Profesyonel Astroloji Organizasyonu) Yılda 4 kere çıkardığı "The Career Astrologer" dergisinde yayınlanmıştır. İçeriğe ulaşmak için link: https://www.opaastrology.org/images/careerastrologer/opasept2017.pdf


Türklere Göre Yaşama ve Ölme Sanatı

-Jüpiter Dönüş Haritaları-


Türkler ölmeyi biliyorlar, hem de iyi biliyorlar. Ben de ölmeyi bilen bir milletin yenilmeyeceğini bilecek kadar tecrübeliyim. Burada hiç yoktan ordular kurmak ve bu orduları ölüme sürüklemek mümkün. Bu imkânlardan bol bol faydalanıyorum. Fakat meydana getirdiğim orduları sendeleten bir engel var: Türklerin yaşayan hatıraları! Üç-dört yüzyıl önce her kudreti ve her milleti yenen Türkler, şimdi de silinmez hatıralarıyla her teşebbüsü sendeletiyorlar. Hemen her yürekte bu korkuyu seziyorum. Demek ki yalnız Türkleri değil, onların tarihini de yenmek lazım. Bu durumda ben, Türklerin düzinelerle milleti idare etmelerindeki sırrı da anlıyorum. Onlar milletleri bir kere yeniyor fakat kazandıkları zaferleri ruhlara ve nesillere nakşedebiliyorlar.

M. Montecuccoli (Avusturyalı Komutan)

Yukarıdaki cümleler bana Akrep’in ruhunu anlatıyor. Yenmek ya da yenilmek, başarı ya da zafer… Bunlar tartışılacak konular… Fakat birçok dünya liderinin, politikacıların Türkler hakkında vurguladığı bir olgu var. Tehdit karşısında birleşme gücüne sahip olmak. Aşk, vatan sevgisi, din, ideoloji uğruna can feda edebilmek. İşte bu durum da Jüpiter’i ve akrep burcunu anlatıyor. Eldeki tüm kısıtlı kaynaklarla olmayacak denilen şeylerin oldurulması, geçilebilir denilen geçitlerin geçilememesi, kriz, yokluk ve ölümcül durumların üstesinden gelinebilmesi tam da akrebin doğasındadır.


Ölümü göze almak ve bunu yaparken toplumsal olarak birleşmek. Hangimiz kendimizden daha değerli olduğunu düşündüğümüz bir olgu uğruna kendisini hiçe saymayı göze alabilir? Bunun açıklamasını astrolojik olarak görebilir miyiz? Avusturyalı Komutan Montecuccoli “Türkler ölmeyi biliyorlar.” Diyor.


Türkiye’nin astrolojik haritasında bu göstergeleri bulabilir miyiz?


Türkiye Kuruluş Haritası

29.10.1923 Saat: 20.30 Ankara


Yukarıda paylaştığım Türkiye Haritası’nda Plüton, 4.ev Mars ve Akrep burcundaki Stelyum en çok dikkat çeken göstergelerdir. Biliyoruz ki Cumhuriyet kurulmadan evvel, bu topraklar Osmanlı yönetimindeydi. Fakat Osmanlının çöküşü ile deyim yerindeyse ülke “küllerinden yeniden doğmayı” başarmıştır. İşte bunun direkt göstergesi yükselen burcuna yerleşmiş Plüton’dur. Avusturyalı Kumandanın sözlerindeki “onların tarihini de yenmek lazım” sözlerindeki anlamı ise Plüton’un yengeç burcundaki yerleşimi ile açıklayabiliriz. Bu mücadelenin askeri zaferlerle kazanılmış olduğunu hatırlarsak 4. Evde yerleşen Mars’ın dikkat çektiğini görürüz.


Peki, Akrep burcundaki Stelyum?


İşte bu noktada söylenecek çok şey var. Akrep, yaşamayı da ölmeyi de iyi bilir. Keza Akrep’in yönetici gezegeni Mars ve modern yöneticiliği Plüton’dur. Bu yerleşimleri de yukarıdaki satırlarda belirtmiştik. Türkiye Haritasında iyiciller olarak bilinen Güneş’in, Venüs’ün ve Jüpiter’in ek olarak Şans Noktasının akrep burcunda yerleşimlerinin önemli rolleri vardır.

Bu yıl, 12 yıl aradan sonra Jüpiter akrep burcuna geçiş yapacak ve tüm bu iyicillerin üzerinden tek tek geçecek. Türkiye Haritasının en güçlü yerleşiminin üzerine büyüteç tutacak. Jüpiter bağ kurduğu her yeri büyütmeye, genişletmeye ve yayılmasına olanak tanır. Tıpkı bir büyüteç gibi olayları büyütür.


Jüpiter, ülke haritasında oldukça söz sahibi olan bir gezegendir. Kuruluşundan bu yana Ülke birçok kriz, değişim ve dönüşüm yaşamıştır. Deyim yerindeyse ölmüş, dirilmiş tekrar etmiştir… Bu durum ülkenin birçok alanında olmaktadır. Ekonomi, siyaset, dış ülkeler, içte terör ile mücadele, spekülasyonlar ve manipülasyonlar birçok alanda görülmektedir.


Bu durum Jüpiter’in haritada oldukça söz sahibi olduğunun da göstergesi olabilir.

Mc noktasının ve 6.evin yöneticisidir.

Güney Ay Düğümünün yöneticisidir.

2. evi kesen burcun da yücelim yöneticisidir ve bu eve üçgen açı yapmaktadır.

Yükselen burç Yengeç’in yücelme yöneticisidir.

Jüpiter’in akrep burcundaki yerleşimi Türklere özgü tehdit anlarında birleşme özelliğinin vurgulandığını belirtmektedir. Jüpiter’in yükselen yengeç burcunun yücelme yöneticisi olması; Ülkenin kimliğini, kendini tanıttığı yüzünü de etkilemektedir. Ülkemizdeki farklı inançların birleşmesini ve bir dine, öğretiye karşı aşırı ölçüde, tutkuyla bağlılığı ya da körü körüne yandaşlığını da göstermektedir.


Krizleri, değişim ve dönüşümleri gördüğümüz akrep burcu Türkiye Haritası’nda 5. Eve yerleşmiştir. 5.ev ile çocuk, sanat, eğlence merkezleri, borsa ve spor temaları vurgulanmaktadır. Bu temalardaki spekülasyonları, istismarları da ülke olarak deneyimlemekteyiz.


Mc noktası / 10. evin yöneticisi olması ise üstlerin ve otorite figürlerinin bizim için önemli olduğuna fakat yöneticisinin akrep burcundaki yerleşimi bu konularda manipülatif etkilere açık olmamıza, Akrep’in gölge tarafı olan güç arzusu, öfke ve karşı tarafın zayıf yanından vurma gibi, kindar temaların da görüldüğüne işaret etmektedir.


Haritanın kök hanesinde yani 4.evde Mars gezegeni bulunmaktadır. Bu durum ülkenin kuruluşunda savaş ve mücadele olduğunu hatırlatır. Ayrıca Jüpiter de 6. ev yöneticisidir. Bu yöneticiliğiyle askeri yönünü, kuralları, disiplin ve düzeni akrep doğasıyla yansıttığını anlatmaktadır.


Jüpiter’in tüm bu konulardaki söz sahibi olması beni Jüpiter return haritaları ile çalışmaya yönlendirdi. Bu yıl Jüpiter’in akrep burcuna geçişi ile ülkemizde neler olabileceğini araştırmak istedim. Bildiğim şey ise Jüpiter’in 12 yıl önce de Akrep burcuna geçmiş olduğu. Ondan önceki 12 yılda da… Peki, bu tarihlerdeki Jüpiter return haritalarına baktığımızda ülkede o yılki değişimleri görebilir miyiz?


[1994 yılı Jüpiter Dönüş Haritası Görseli]


Görmüş olduğunuz harita 1994 yılındaki Jüpiter Return haritasıdır. Return haritalar yani belirtilen gezegenin tekrar kendi pozisyonuna geçişi, o gezegenin konularının en çok görüldüğü zamanları öne çıkartmaktadır.


1994 yılında Türkiye’de yaşanan olayları anlamak için 1993 yılının buhranlı bir dönem olduğunu belirtmeliyiz. 1993 yılı birçok siyasetçinin ölümü ile sonlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal 93 yılında vefat etmiştir. Org. Eşref Bitlis ve Adnan Kahveci'nin ölümü ve Uğur Mumcu; Türk gazeteci, araştırmacı ve yazar. 24 Ocak 1993'te Ankara'da arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirmiştir. Sivas ilinde Madımak Oteli'nde aralarında 33 aydın ve yazarın olduğu gece yangın çıkmıştır. Bilinçli olarak yakılarak öldürülmüştür.


1993 yılının sonlarında ve 1994 yılı boyunca ülkede büyük ekonomik kriz yaşanmıştır. Toplam net sermaye çıkışı 4,2 milyar dolara varmıştır. Faiz hadleri Hazine bonolarında yüzde 400’ü aşarken TEFE yüzde 121, TÜFE yüzde 106’lı rakamlara sıçramış ve yarım milyon kişi işinden olmuştur.


Ülkede ölümler, suikastlar, ekonomik krizler yaşanmıştır. Bunun sonrasında 1994 yılına girildiğinde ülkede yaptırımlar, hukuki işlemler ve çözüm odaklı süreçler gelmiştir.

Tüm bu olaylar daimi olmaya hazırdır. Ülkenin natal haritasındaki yerleşimler de bize bu süreçleri açıklayabilir fakat Jüpiter’in return haritasının denk geldiği yıl bu temalar daha çok vurgulanmaktadır. Haritada akrep burcundaki stelyumu 8. Evde görmekteyiz. Bu sefer akrep kendi doğal evine yerleşmiştir. Değişim ve dönüşümün vurgusu iki kez büyümektedir. Plüton’un buradaki yerleşimi ve Güneş’in Mars’tan aldığı partil kare açı ekonomik krizin boyutlarının büyümesine vesile olmuştur.


Mars’ın 6. ev yerleşimini şu maddeyle açıklayabiliriz. Türkiye'de askerlik süresi tekrar 15 aydan 18 aya çıkarılmıştır ve yedek subaylık 12 aydan 16 aya, kısa dönem askerlik ise 6 aydan 8 aya çıkarılmıştır.


Krizlerin yaşandığı fakat dönüşümlerin de görüldüğü 8. Evde Kuzey Ay düğümünün yerleşmesi ve iyicillerin de olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Jüpiter, Güneş ve Plüton yükseleni üçgen açıyla görmektedir.


Bu buhranlı dönem sonrası Uğur Mumcu anısına ailesi tarafından Ekim 1994'te Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı adında bir vakıf kurulmuştur.


RTÜK, Radyo-Televizyon Üst Kurulu kurulmuştur ve yayıncılık denetimi üzerindeki yapılanma bu yıla denk gelmiştir. 17 Mayıs 1994 Türkiye ekonomisi, 14 yıl aradan sonra yeniden IMF denetimine girmiştir. İstanbul Bilgi Üniversitesi kurulmuştur ve Yeni Yüzyıl gazetesi yayın hayatına başlamıştır.


Şans Noktasının 5.evde ve aslanda oluşu dikkat çekicidir. 5. Ev sporla ilgilidir. (Natal haritada da 5. Evde akrep burcu vardır.)


Halil Mutlu Dünya Halter Şampiyonası'nda 7 dünya rekoru kırarak, 3 altın madalya kazanmıştır ve Naim Süleymanoğlu 64 kiloda 5 dünya rekoru kırarak, 3 altın madalya, Fedai Güle de 70 kiloda iki dünya rekoru kırarak 2 altın madalya elde etmiştir.


11. evde bulunan Uranüs ve Neptün gezegenlerine bakarsak her ikisi de kitlelere hitap eden jenerasyon gezegenleridir. Güneş ve Jüpiter ile sekstil açıdadırlar. Oğlak burcundaki yerleşimleri ile Satürn’e odaklanırız. Satürn 12. Evde ve balıktadır. Ayrıca Balık’ta Ay ve yükselen bulunmaktadır.

Ay halkın ihtiyaçlarını gösterir ve bu göstergeler yine balık burcunda ve Jüpiter’in yönetimindedir. Merkür ve Venüs ile Satürn’ün arasında ise üçgen açı bulunmaktadır.


Merkür’ü iletişimle, Satürn’ü teknolojiyle, Ay’ı halkın ihtiyaçlarıyla, Uranüs ve Neptün’ü kitlelerle ve 12. Evi de görünmeyen iletişimle bağdaştırırsak 1994 yılındaki bu gelişme de kayda değerdir.

Türkiye'nin ilk haberleşme uydusu TÜRKSAT-1, fırlatıldıktan 12 dakika 12 saniye sonra okyanusa düştü. Başarısız deneme ardından " TÜRSAT 1-B" uzaya fırlatıldı. 1780 kg ağırlığındaki uydunun ömrü 13 yıl. Uydunun 11 kanalı Türk özel televizyonlarına ayrılmıştır.Ve Cep telefonu şebekeleri hizmete açılmıştır.


1994 yılı haricinde 2006 yılda da Jüpiter tekrar aynı yerine [24o Sc 16’ 49’’] dönüşünü gerçekleştirmiştir. 2006 yılı bilim dünyası için de oldukça önemli bir yıldır. Uluslararası Astronomi Birliği'nin Prag'da yapılan kongresinde, Plüton'un gezegen statüsünden çıkarılmasına karar verilmiştir. 1930'da keşfedilen Plüton, cüce gezegen grubuna dâhil edilmiştir.


Peki, Akrep Jüpiter taşıyan Türkiye Haritası için 2006 yılındaki Jüpiter return haritasında neler görebiliriz?

[2006 yılı Jüpiter Dönüş Haritası Görseli]


Görmüş olduğunuz harita 2006 yılındaki Jüpiter Return haritasıdır. Bakalım 2006 yılındaki Jüpiter return haritası, 1994 yılındaki gibi kendi konularının en çok görüldüğü zamanları öne çıkartıyor mu?


Jüpiter’in kestiği evin yükselen burca denk gelmesi çok majördür. Dünya astrolojisinde 1. Ev ülkenin genel durumunu, refah ve sağlık durumu hakkında bilgiler verir.


Yılın ilk aylarında ''kuş gribi'' Türkiye'yi etkisi altına almıştır, 3'ü aynı aileden 4 kişi hayatını kaybetmiş, bir milyondan fazla kanatlı hayvan itlaf edilmiştir, tüm yaban hayvanlarının avı yasaklanmıştır. Kuş gribinin ardından, bazı illerin kırsal kesimlerinde kenelerin bulaştırdığı ''Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi'' hastalığından da ölümler olmuştur.


Yükselen burcun yönetici gezegeni Mars ise haritada 12. Evdedir. Güneş ve Venüs ile kavuşumdadır. 12. Ev hapishaneleri, suçluları, casusları, ülke içindeki gizli düşmanları göstermektedir. 2006 yılında, Türk toplumunda pek rastlanmayan bazı şiddet olayları da uzun süre kamuoyunun gündeminde kalmıştır.


Ramazan Bayramı'na denk gelen ''seri cinayetler'' toplumu derinden sarsmıştır. 7 kişinin öldüğü, 2 kişinin de yaralandığı saldırıların failleri Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe ''Seri katiller'' olarak bayram süresince Türkiye'nin gündemine oturmuştur.


İzmir'in Menderes İlçesi'nde, dövüldüğü gerekçesiyle hastaneye kaldırılan 1,5 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz edildiğinin ortaya çıkması, toplumda büyük infiale neden olmuştur.


Giresun'da 23 yıl önce annesi ve 4 kardeşini baltayla öldüren ve 1991 yılında afla cezaevinden çıkan Fahri Elmas, bu kez 4 çocuğu ile üvey kız kardeşini tabancayla öldürdükten sonra intihar etmiştir. Konya'da kaybolan 10 yaşındaki kız çocuğunun cesedi çöplükte gömülü bulunmuş ve Kız çocuğunun tecavüz edildikten sonra öldürüldüğü anlaşılmıştır.


Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesinde bir kişi, annesini, babasını ve 2 kardeşini bıçaklayarak öldürmüştür. Antalya'da patronu M.K. tarafından yatağa kelepçelenerek ayaklarına ve kollarına çekiçle vurulduğu, tırnakları çekildiği iddia edilen genç kız, ihbar üzerine polis ekiplerince kurtarılmıştır.


Konya'nın Ereğli ilçesinde 16 yaşındaki bir genç kız, annesini çarşafla boğarak öldürdüğü iddiasıyla, 8 arkadaşıyla birlikte gözaltına alınmıştır. Afyonkarahisar'da cinnet getirdiği öne sürülen polis memuru, eşi, oğlu, kayınvalidesi ve baldızını silahla öldürmüştür.


Ölümler, cinayetler tam da akrebin konularıdır. 12. Evdeki yerleşim ve yükseleni de kesmesi oldukça güçlü etkide olmasını açıklamaktadır. Ayrıca Akrep’in konularında cinsellik te barınmaktadır.


2006 yılında İnternet sitelerinde yaygınlaşan çocuk pornografisi, okullarda artan şiddet olayları da toplumda tepkiyle karşılanan olaylar arasında yer almıştır. Hükümet, çocuk pornografisinin önlenmesine dönük yasal çalışmalar başlatmıştır.


Haritada Satürn’ün aslan yerleşimi oldukça dikkat çekicidir. 12. Ev manastırları, dini, ibadethaneleri gösterse de bu temalar daha çok 9. Evin konularıdır. Satürn ise 9. Evde yerleşimdedir. 5 derecelik orb farkı ile Mc noktasıyla kavuşumdadır. Mc ve Aslan burcu ülke haritasında üstleri, yönetimdeki kişileri sembolize etmektedir. 9. Ev yerleşimi ile de ülkelerin dini liderlerini sembolize edebilmektedir. Ayrıca Satürn’ün asc’ye ve Jüpiter, Merkür’e kare açı yaptığını da görmek gerekir.


2006 yılında Trabzon'da rahip Andrea Santoro öldürülmüştür. Andrea Santoro Türkiye'nin Trabzon ilinde Katolik Santa Maria Kilisesi'nde papazlık yaparken öldürülen misyoner rahiptir.Danimarka'da bir gazetede İslam peygamberi Hz. Muhammed'in karikatürlerinin basılmasıyla başlayan kriz dünya çapında gösterilere ve şiddetli tepkilere yol açmıştır.


Papa 16. Benediktus'un Almanya ziyareti sırasında İslam’ı bir şiddet dini gibi gösterip Hz. Muhammed aleyhindeki sözleri aktarması Türkiye’nin de mensubu olduğu dini İslamiyet dünyasını ayağa kaldırmıştır.Papa 16. Benediktus, Cumhurbaşkanı Sezer'in davetlisi olarak Türkiye'yi ziyaret etmiştir. Papa, Vatikan Büyükelçiliğinde Ankara'daki misyon şeflerini kabul etmiştir.


Yine ölümleri anlatan akrep burcunun majör yerleşimi 2006 yılında sanat, politika, bilim ve medya dünyasından da birçok ismin yaşamını yitirdiği bir yıl olmuştur. Türkiye Başbakanlarından Bülent Ecevit'in de hayatını kaybettiği yıl 2006’dır.


Haritada ise dikkat çeken iki nokta vardır. Merkür ve Neptün durağandır. Stationary point dediğimiz yerleşimdedir. Durağan gezegenler tüm gökyüzünün hâkimi olduklarını belirtirler. Söz benden sorulur, ben durdum, artık benim söz sıram, beni önemseyin derler. Merkür yazma, çizme gezegenidir, Neptün de kurgu, ilham ve edebiyatı anlatan temaları işaretler. Merkür’ün Jüpiter ile 1. Evde kavuşumda olması yayıncılığı da anlatmaktadır.


Türk Televizyon Ekranlarında Akıllı İşaretler uygulamasına geçilmiştir. Ve 2006 yılında İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, Nobel Edebiyat Ödülü'nün yazar Orhan Pamuk'a verilmesini kararlaştırmıştır. Orhan Pamuk, Stokholm'de Nobel Edebiyat Ödülünü almıştır.

Türkiye akrep temalarının oldukça güçlü bir şekilde vurgulandığı bir ülkedir. Akrep burcunun anlattığı tüm göstergeleri fazlasıyla yaşamaktadır. Krizler, dönüşümler, suikastlar, cinayetler, soruşturmalar, şifacılık, din fanatikliği, manipülasyonlar, gizli örgütlenmeler vb. tüm bu konuların yakinen gözlemlendiği bir ülkedir.


Akrep burcundaki stelyumda iyiciller de görev almaktadır. Güneş, Şans noktası, Venüs ve Jüpiter iyicil göstergelerdir. Yerleşimleri Akrep burcunda olduğu için bu iyiciller değişim ve dönüşümle kendilerini göstermektedirler. İyicil gezegen olarak bildiğimiz Jüpiter’in bu yerleşimlere olan transiti ise buradaki olayların daha fazla büyümesine neden olmaktadır. 2017 Ekim ayı ve 2018 yılı boyunca yaşanacak olan Jüpiter transiti de ülke adına bu dönüşümlerin daha fazla vurgulanacağına işaret edecektir.


Daha önceki dönüş haritalarını incelediğimizde hiç iç açıcı sonuçlara rastlamadık. 1994 ve 2006 yıllarındaki Jüpiter dönüşlerinin getirdikleri gayet karamsardır. Şöyle bir düşündüğümüzde bu kadar olayın, yolsuzlukların, manipülasyonların, iç karışıklıklarının, ölüm ve suikastlerin olduğu bir ülkede birlik bilinci nasıl gerçekleşmektedir?


“Tehdit karşısında birleşme gücüne sahip olmak. Aşk, vatan sevgisi, din, ideoloji uğruna can feda edebilmek.”


Kişisel görüşüm beni şu örneğe yönlendiriyor. Bir genç çocuk düşünün. Yaşamı boyunca yaramazlıklar yapıyor, başına büyük dertler açıyor. Hapse giriyor, cinayetler işliyor, din tüccarlığı yapıyor belki tecavüzlerle suçlanıyor… Onun affedilmesi, bu çocuk için can feda edilebilmesi? Bunu kim yapar?


Aklınıza biri geliyor mu? Bana göre cevabı; o çocuğun annesi! Anne şefkati, anne içgüdüleri ve annelik bu durumu açıklayabilir. Ne olursa olsun, en kötüsü bile olsa onun annesidir. Baba evlatlıktan reddedebilir, anne de düşüncelerinde bunu yapabilir fakat annelik içgüdüleri bu duruma aykırıdır.


Türkiye’deki askeri disiplin eğitimlerinde ilk öğretilen olgu “Vatan bizim anamızdır”. En başta sözünü paylaştığım Avusturyalı komutanın da sözlerinde “Demek ki yalnız Türkleri değil, onların tarihini de yenmek lazım.” demektedir.


Bu kavramları astrolojik olarak açıklayan tema Yengeç burcudur. Aslında ölümle ilgili olan bir göstergedir. Bir kesim astroloğun tartıştığı ölüm göstergeleri için 8. Ev ve akrep mi yoksa 4. Ev yengeç mi tartışmasının açıklamasıdır. Yengeç 4. Evin doğal yöneticisidir. 4. Ev ise klasik batı astrolojisi bilgilerine göre direkt ölümle ilgilidir. Akrep yaşarken ölümü deneyimletir; fakat yengeç burcu direkt ölümle ilişkilidir.


Her iki burcun da su elementinde oluşu feda etme kavramını vurgulamaktadır. Öte yandan Akrep burcunun yöneticisi Mars, doğumlar ve ölümler ile ilişkilidir. Ve Mars iki burcu yönetmektedir. Yönettiği diğer burç olan Koç burcu ile hayata başlangıcı görürüz.


Anne rahmini yırtmak, ilk nefesi alırken ciğerlerin yanması diret Koç özelliğidir. Mars’ın eril tarafı ateş elementindeki Koç burcudur fakat dişil tarafı su elementindeki Akrep burcudur. Bu durum ise bize babanın bile evlat reddedebilmesini fakat dişil tarafta Annenin güdülerinin bu doğaya aykırı olduğunu vurgulamaktadır. Neler için can bile feda edileceğini ise Yengeç burcu temaları anlatacaktır.


Ülkenin yükselen burcu yengeçtir. Yöneticisi Ay, ikizlerdedir ve hem peregrindir hem de anaretik bir derecededir. 12. Ev yerleşimi ise kolektif bilincin direkt göstergesidir. Bilinçaltı ve güdülerin ikizler doğasında birleşmesi ve 12. Evde olması bu durumu açıklayabilir.


1. evde Plüton’un bulunması da bu gücü büyütmektedir. Güneş’in yükseleni üçgen açı ile görmesi de oldukça önemlidir. Ve yengecin yücelim yöneticisi Jüpiter’in akrep burcundaki yerleşimi de olayların ne kadar karamsar ve manipülatif olsa da, korumacı ve kollayıcı yapının hâkim olduğu bir ülke yapısını ortaya çıkartır. Köklerine sahip çıkmak, toprak bütünlüğünü korumak ve vatan sevgisi tüm bu göstergelerin birleşiminde ortaya çıkmaktadır.


Bu nedenle Türklerin ölümü neden bildiğini açıklayabiliriz. Ölmek için nedenlerinin olduğunu ve bu göstergelerin de oldukça önemli olduğunu vurgulayabiliriz. Yengecin yücelim yöneticisi olan Jüpiter’in söyleyeceği çok şey var. Ülkenin dönüşüm gösterebilmesi için toplumsal olarak karanlık yönlerin aydınlatılması gerekmektedir. Jüpiter’in bu yılki Akrep transiti ise Akrep burcunun olumlu taraflarını geliştirebilmek için bir olanaktır.


KENAN YASİN BÖLÜKBAŞI

ASA Dip. ISAR Cap. MAPAI, OPA Member

Danışmanlık için:

Whatsapp: +90 0533 816 56 88

E-mail: astroyasam@gmail.com


**Haritalar Placidus ev sistemine göre oluşturulmuştur.


Kaynakça:

Astrological Prediction, A Handbook of Techniques - by Öner Döşer

Dünya Astrolojisi Türkiye – by Öner Döşer

The Book of World Horoscopes – by Nicholas Champion

Bonatti on Mundane Astrology: Guido Bonatti, Benjamin N Dykes

Dünya Astrolojisi Notlarım 2016, Eğitmenler; Öner Döşer, Binnur Zaimler, Dr. Sena Büyükçopur

Çeşitli Yayın Kuruluşlarının o yıllara ait yayınlanan remi haberleri (NTV, Hürriyet, Milliyet Gazeteleri)

Ertuğrul, Ahmet ve Faruk Selçuk (2002). Turkish Economy; 1980 -2001.

Öniş, Ziya(1997). Democracy, Populism and Chronic Inflation in Turkey: The Post Liberalization Experience. Yapı Kredi Economic Review, 8 (1): 33- 50.

Comments


Son Yazılar

Whatsapp-Icon.png
bottom of page