top of page
Yazarın fotoğrafıastroyasam

Türklere Göre Yaşama ve Ölme Sanatı

Makalemin orjinali İngilizce dilinde OPA' nın (Profesyonel Astroloji Organizasyonu) Yılda 4 kere çıkardığı "The Career Astrologer" dergisinde yayınlanmıştır. İçeriğe ulaşmak için link: https://www.opaastrology.org/images/careerastrologer/opasept2017.pdf


Türklere Göre Yaşama ve Ölme Sanatı

-Jüpiter Dönüş Haritaları-


Türkler ölmeyi biliyorlar, hem de iyi biliyorlar. Ben de ölmeyi bilen bir milletin yenilmeyeceğini bilecek kadar tecrübeliyim. Burada hiç yoktan ordular kurmak ve bu orduları ölüme sürüklemek mümkün. Bu imkânlardan bol bol faydalanıyorum. Fakat meydana getirdiğim orduları sendeleten bir engel var: Türklerin yaşayan hatıraları! Üç-dört yüzyıl önce her kudreti ve her milleti yenen Türkler, şimdi de silinmez hatıralarıyla her teşebbüsü sendeletiyorlar. Hemen her yürekte bu korkuyu seziyorum. Demek ki yalnız Türkleri değil, onların tarihini de yenmek lazım. Bu durumda ben, Türklerin düzinelerle milleti idare etmelerindeki sırrı da anlıyorum. Onlar milletleri bir kere yeniyor fakat kazandıkları zaferleri ruhlara ve nesillere nakşedebiliyorlar.

M. Montecuccoli (Avusturyalı Komutan)

Yukarıdaki cümleler bana Akrep’in ruhunu anlatıyor. Yenmek ya da yenilmek, başarı ya da zafer… Bunlar tartışılacak konular… Fakat birçok dünya liderinin, politikacıların Türkler hakkında vurguladığı bir olgu var. Tehdit karşısında birleşme gücüne sahip olmak. Aşk, vatan sevgisi, din, ideoloji uğruna can feda edebilmek. İşte bu durum da Jüpiter’i ve akrep burcunu anlatıyor. Eldeki tüm kısıtlı kaynaklarla olmayacak denilen şeylerin oldurulması, geçilebilir denilen geçitlerin geçilememesi, kriz, yokluk ve ölümcül durumların üstesinden gelinebilmesi tam da akrebin doğasındadır.


Ölümü göze almak ve bunu yaparken toplumsal olarak birleşmek. Hangimiz kendimizden daha değerli olduğunu düşündüğümüz bir olgu uğruna kendisini hiçe saymayı göze alabilir? Bunun açıklamasını astrolojik olarak görebilir miyiz? Avusturyalı Komutan Montecuccoli “Türkler ölmeyi biliyorlar.” Diyor.


Türkiye’nin astrolojik haritasında bu göstergeleri bulabilir miyiz?


Türkiye Kuruluş Haritası

29.10.1923 Saat: 20.30 Ankara


Yukarıda paylaştığım Türkiye Haritası’nda Plüton, 4.ev Mars ve Akrep burcundaki Stelyum en çok dikkat çeken göstergelerdir. Biliyoruz ki Cumhuriyet kurulmadan evvel, bu topraklar Osmanlı yönetimindeydi. Fakat Osmanlının çöküşü ile deyim yerindeyse ülke “küllerinden yeniden doğmayı” başarmıştır. İşte bunun direkt göstergesi yükselen burcuna yerleşmiş Plüton’dur. Avusturyalı Kumandanın sözlerindeki “onların tarihini de yenmek lazım” sözlerindeki anlamı ise Plüton’un yengeç burcundaki yerleşimi ile açıklayabiliriz. Bu mücadelenin askeri zaferlerle kazanılmış olduğunu hatırlarsak 4. Evde yerleşen Mars’ın dikkat çektiğini görürüz.


Peki, Akrep burcundaki Stelyum?


İşte bu noktada söylenecek çok şey var. Akrep, yaşamayı da ölmeyi de iyi bilir. Keza Akrep’in yönetici gezegeni Mars ve modern yöneticiliği Plüton’dur. Bu yerleşimleri de yukarıdaki satırlarda belirtmiştik. Türkiye Haritasında iyiciller olarak bilinen Güneş’in, Venüs’ün ve Jüpiter’in ek olarak Şans Noktasının akrep burcunda yerleşimlerinin önemli rolleri vardır.

Bu yıl, 12 yıl aradan sonra Jüpiter akrep burcuna geçiş yapacak ve tüm bu iyicillerin üzerinden tek tek geçecek. Türkiye Haritasının en güçlü yerleşiminin üzerine büyüteç tutacak. Jüpiter bağ kurduğu her yeri büyütmeye, genişletmeye ve yayılmasına olanak tanır. Tıpkı bir büyüteç gibi olayları büyütür.


Jüpiter, ülke haritasında oldukça söz sahibi olan bir gezegendir. Kuruluşundan bu yana Ülke birçok kriz, değişim ve dönüşüm yaşamıştır. Deyim yerindeyse ölmüş, dirilmiş tekrar etmiştir… Bu durum ülkenin birçok alanında olmaktadır. Ekonomi, siyaset, dış ülkeler, içte terör ile mücadele, spekülasyonlar ve manipülasyonlar birçok alanda görülmektedir.


Bu durum Jüpiter’in haritada oldukça söz sahibi olduğunun da göstergesi olabilir.

Mc noktasının ve 6.evin yöneticisidir.

Güney Ay Düğümünün yöneticisidir.

2. evi kesen burcun da yücelim yöneticisidir ve bu eve üçgen açı yapmaktadır.

Yükselen burç Yengeç’in yücelme yöneticisidir.

Jüpiter’in akrep burcundaki yerleşimi Türklere özgü tehdit anlarında birleşme özelliğinin vurgulandığını belirtmektedir. Jüpiter’in yükselen yengeç burcunun yücelme yöneticisi olması; Ülkenin kimliğini, kendini tanıttığı yüzünü de etkilemektedir. Ülkemizdeki farklı inançların birleşmesini ve bir dine, öğretiye karşı aşırı ölçüde, tutkuyla bağlılığı ya da körü körüne yandaşlığını da göstermektedir.


Krizleri, değişim ve dönüşümleri gördüğümüz akrep burcu Türkiye Haritası’nda 5. Eve yerleşmiştir. 5.ev ile çocuk, sanat, eğlence merkezleri, borsa ve spor temaları vurgulanmaktadır. Bu temalardaki spekülasyonları, istismarları da ülke olarak deneyimlemekteyiz.


Mc noktası / 10. evin yöneticisi olması ise üstlerin ve otorite figürlerinin bizim için önemli olduğuna fakat yöneticisinin akrep burcundaki yerleşimi bu konularda manipülatif etkilere açık olmamıza, Akrep’in gölge tarafı olan güç arzusu, öfke ve karşı tarafın zayıf yanından vurma gibi, kindar temaların da görüldüğüne işaret etmektedir.


Haritanın kök hanesinde yani 4.evde Mars gezegeni bulunmaktadır. Bu durum ülkenin kuruluşunda savaş ve mücadele olduğunu hatırlatır. Ayrıca Jüpiter de 6. ev yöneticisidir. Bu yöneticiliğiyle askeri yönünü, kuralları, disiplin ve düzeni akrep doğasıyla yansıttığını anlatmaktadır.


Jüpiter’in tüm bu konulardaki söz sahibi olması beni Jüpiter return haritaları ile çalışmaya yönlendirdi. Bu yıl Jüpiter’in akrep burcuna geçişi ile ülkemizde neler olabileceğini araştırmak istedim. Bildiğim şey ise Jüpiter’in 12 yıl önce de Akrep burcuna geçmiş olduğu. Ondan önceki 12 yılda da… Peki, bu tarihlerdeki Jüpiter return haritalarına baktığımızda ülkede o yılki değişimleri görebilir miyiz?


[1994 yılı Jüpiter Dönüş Haritası Görseli]


Görmüş olduğunuz harita 1994 yılındaki Jüpiter Return haritasıdır. Return haritalar yani belirtilen gezegenin tekrar kendi pozisyonuna geçişi, o gezegenin konularının en çok görüldüğü zamanları öne çıkartmaktadır.


1994 yılında Türkiye’de yaşanan olayları anlamak için 1993 yılının buhranlı bir dönem olduğunu belirtmeliyiz. 1993 yılı birçok siyasetçinin ölümü ile sonlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal 93 yılında vefat etmiştir. Org. Eşref Bitlis ve Adnan Kahveci'nin ölümü ve Uğur Mumcu; Türk gazeteci, araştırmacı ve yazar. 24 Ocak 1993'te Ankara'da arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirmiştir. Sivas ilinde Madımak Oteli'nde aralarında 33 aydın ve yazarın olduğu gece yangın çıkmıştır. Bilinçli olarak yakılarak öldürülmüştür.


1993 yılının sonlarında ve 1994 yılı boyunca ülkede büyük ekonomik kriz yaşanmıştır. Toplam net sermaye çıkışı 4,2 milyar dolara varmıştır. Faiz hadleri Hazine bonolarında yüzde 400’ü aşarken TEFE yüzde 121, TÜFE yüzde 106’lı rakamlara sıçramış ve yarım milyon kişi işinden olmuştur.


Ülkede ölümler, suikastlar, ekonomik krizler yaşanmıştır. Bunun sonrasında 1994 yılına girildiğinde ülkede yaptırımlar, hukuki işlemler ve çözüm odaklı süreçler gelmiştir.

Tüm bu olaylar daimi olmaya hazırdır. Ülkenin natal haritasındaki yerleşimler de bize bu süreçleri açıklayabilir fakat Jüpiter’in return haritasının denk geldiği yıl bu temalar daha çok vurgulanmaktadır. Haritada akrep burcundaki stelyumu 8. Evde görmekteyiz. Bu sefer akrep kendi doğal evine yerleşmiştir. Değişim ve dönüşümün vurgusu iki kez büyümektedir. Plüton’un buradaki yerleşimi ve Güneş’in Mars’tan aldığı partil kare açı ekonomik krizin boyutlarının büyümesine vesile olmuştur.


Mars’ın 6. ev yerleşimini şu maddeyle açıklayabiliriz. Türkiye'de askerlik süresi tekrar 15 aydan 18 aya çıkarılmıştır ve yedek subaylık 12 aydan 16 aya, kısa dönem askerlik ise 6 aydan 8 aya çıkarılmıştır.


Krizlerin yaşandığı fakat dönüşümlerin de görüldüğü 8. Evde Kuzey Ay düğümünün yerleşmesi ve iyicillerin de olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Jüpiter, Güneş ve Plüton yükseleni üçgen açıyla görmektedir.


Bu buhranlı dönem sonrası Uğur Mumcu anısına ailesi tarafından Ekim 1994'te Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı adında bir vakıf kurulmuştur.


RTÜK, Radyo-Televizyon Üst Kurulu kurulmuştur ve yayıncılık denetimi üzerindeki yapılanma bu yıla denk gelmiştir. 17 Mayıs 1994 Türkiye ekonomisi, 14 yıl aradan sonra yeniden IMF denetimine girmiştir. İstanbul Bilgi Üniversitesi kurulmuştur ve Yeni Yüzyıl gazetesi yayın hayatına başlamıştır.


Şans Noktasının 5.evde ve aslanda oluşu dikkat çekicidir. 5. Ev sporla ilgilidir. (Natal haritada da 5. Evde akrep burcu vardır.)


Halil Mutlu Dünya Halter Şampiyonası'nda 7 dünya rekoru kırarak, 3 altın madalya kazanmıştır ve Naim Süleymanoğlu 64 kiloda 5 dünya rekoru kırarak, 3 altın madalya, Fedai Güle de 70 kiloda iki dünya rekoru kırarak 2 altın madalya elde etmiştir.


11. evde bulunan Uranüs ve Neptün gezegenlerine bakarsak her ikisi de kitlelere hitap eden jenerasyon gezegenleridir. Güneş ve Jüpiter ile sekstil açıdadırlar. Oğlak burcundaki yerleşimleri ile Satürn’e odaklanırız. Satürn 12. Evde ve balıktadır. Ayrıca Balık’ta Ay ve yükselen bulunmaktadır.

Ay halkın ihtiyaçlarını gösterir ve bu göstergeler yine balık burcunda ve Jüpiter’in yönetimindedir. Merkür ve Venüs ile Satürn’ün arasında ise üçgen açı bulunmaktadır.


Merkür’ü iletişimle, Satürn’ü teknolojiyle, Ay’ı halkın ihtiyaçlarıyla, Uranüs ve Neptün’ü kitlelerle ve 12. Evi de görünmeyen iletişimle bağdaştırırsak 1994 yılındaki bu gelişme de kayda değerdir.

Türkiye'nin ilk haberleşme uydusu TÜRKSAT-1, fırlatıldıktan 12 dakika 12 saniye sonra okyanusa düştü. Başarısız deneme ardından " TÜRSAT 1-B" uzaya fırlatıldı. 1780 kg ağırlığındaki uydunun ömrü 13 yıl. Uydunun 11 kanalı Türk özel televizyonlarına ayrılmıştır.Ve Cep telefonu şebekeleri hizmete açılmıştır.


1994 yılı haricinde 2006 yılda da Jüpiter tekrar aynı yerine [24o Sc 16’ 49’’] dönüşünü gerçekleştirmiştir. 2006 yılı bilim dünyası için de oldukça önemli bir yıldır. Uluslararası Astronomi Birliği'nin Prag'da yapılan kongresinde, Plüton'un gezegen statüsünden çıkarılmasına karar verilmiştir. 1930'da keşfedilen Plüton, cüce gezegen grubuna dâhil edilmiştir.


Peki, Akrep Jüpiter taşıyan Türkiye Haritası için 2006 yılındaki Jüpiter return haritasında neler görebiliriz?

[2006 yılı Jüpiter Dönüş Haritası Görseli]


Görmüş olduğunuz harita 2006 yılındaki Jüpiter Return haritasıdır. Bakalım 2006 yılındaki Jüpiter return haritası, 1994 yılındaki gibi kendi konularının en çok görüldüğü zamanları öne çıkartıyor mu?


Jüpiter’in kestiği evin yükselen burca denk gelmesi çok majördür. Dünya astrolojisinde 1. Ev ülkenin genel durumunu, refah ve sağlık durumu hakkında bilgiler verir.


Yılın ilk aylarında ''kuş gribi'' Türkiye'yi etkisi altına almıştır, 3'ü aynı aileden 4 kişi hayatını kaybetmiş, bir milyondan fazla kanatlı hayvan itlaf edilmiştir, tüm yaban hayvanlarının avı yasaklanmıştır. Kuş gribinin ardından, bazı illerin kırsal kesimlerinde kenelerin bulaştırdığı ''Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi'' hastalığından da ölümler olmuştur.


Yükselen burcun yönetici gezegeni Mars ise haritada 12. Evdedir. Güneş ve Venüs ile kavuşumdadır. 12. Ev hapishaneleri, suçluları, casusları, ülke içindeki gizli düşmanları göstermektedir. 2006 yılında, Türk toplumunda pek rastlanmayan bazı şiddet olayları da uzun süre kamuoyunun gündeminde kalmıştır.


Ramazan Bayramı'na denk gelen ''seri cinayetler'' toplumu derinden sarsmıştır. 7 kişinin öldüğü, 2 kişinin de yaralandığı saldırıların failleri Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe ''Seri katiller'' olarak bayram süresince Türkiye'nin gündemine oturmuştur.


İzmir'in Menderes İlçesi'nde, dövüldüğü gerekçesiyle hastaneye kaldırılan