DİYET GÜNÜ: 26.05.2022 Perşembe günü saat gece 01:27:05.
‘’Zamanlama! Varoluşumuzun ilk dayanağı. Öyle ya da böyle herkes gibi zamanın çocuğuyduk ikimiz. Bir anda, bir yerde, bir kadınla bir erkeğin sarıştığı dakikada, Ay büyümüşken ya da, kim bilir Venüs yakınken dünyaya, Mercan Fırtınası henüz hızını almamışken, yerkabuğunun bilmem kaçıncı saniyesinde döllenen bir boşluktuk.’’ Sema Kaygusuz, Yere Düşen Dualar.
Biz insanlar bilsek de bilmesek ilk insanın var olduğu andan beri zaman kavramını anlamaya çalışmışız aslında. Öncelikle beşeri, kısıtlı aklımızın bu durumu kavraması için zamanı düz bir çizgi gibi düşünüp geçmiş-şimdi-gelecek kısımlarına ayırmış ve sonsuzluğa uzanan bir zaman doğrusu yaratmışız. Zamana hükmetmeye çalışmışız; hatta en büyük simyacının zamana hükmedebilen, zamanı değiştirebilen olduğunu düşünmüşüz. Ölümsüzlük isteğimiz de aslında sonsuz zaman içinde yer alma isteğimizden mi geliyor? İşte tam da burada Stefan Emunds ‘’Zaman bir yanılsamadır, zamanlama bir sanattır’’ demiş.
Hiç düşündünüz mü ne zaman acıkıyoruz? Ne zaman uykumuz geliyor? Neden çoğu insan benzer saatlerde yemek yiyor? Neden kedilerimiz gece sabah karşı kalkıp etrafta koşuyor da öğlen mışıl mışıl uyuyor? Neden insanlar belirli dönemlerde belli hastalıklara yakalanıyor? Vücudumuzun bir ritmi ve zamanlaması var. Biz buna biyoritim diyoruz.
Biyoritmimiz zamanla saatlerle o kadar bağlantılı ki ‘’Sirkadyen Ritim’’ tanımını incelersek tanımının “dünyanın kendi ekseni etrafında yaklaşık 24 saat süren dönüşünün canlılar üzerinde oluşturduğu biyokimyasal, fizyolojik ve davranışsal ritimlerin tekrar edilmesi” olduğunu görebiliriz. Bu ritim ilk nefesimizden hatta anne karnından itibaren bizimle.
Kısacası, zamanlama ve zamanı doğru ayarlama çağlar boyu bizim en önemli konularımızdan olmuşlardır. Doğru zamanlama o kadar önemli ki zamanın bizdeki etkilerini ve DNA onarım mekanizmalarının zaman kalitesi ile ilgili etkilerini araştıran Aziz Sancar bu çalışmasıyla Nobel Bilim Ödülü aldı.
Özetle; tüm canlı organizmalar en basitinden en karmaşığına zamanlama araçlarına sahiptir ve bu sayede hayatta kalır. Tabii ki biz insanlar da bu zamanlama araçlarına sahibiz ve hem kendi vücudumuz hem de başkalarıyla beraber yaşamamızı, yaşamla, doğayla uyumu sağlayan, canlı veya cansız her şey ile etkileşimimiz de bu zamanlamaya bağlı.
İngiliz tarihçi Lord Acton, ‘’Bilge bir insan ve bir aptal, her ikisi de aynı şeyi yapar; sadece farklı zamanlarda yaparlar bu yüzden birisi bilge olur birisi aptal’’ demiştir.
Zamanın önemine kısaca değindikten sonra gelelim ‘’Seçimsel Astroloji’’, yani doğru anı bulma ve kullanma sanatına. Seçimsel Astroloji’ye göre herhangi bir şeyin potansiyeli başladığı anda saklıdır.
Başladığımız şey ister kitap yazmaya başlama anı olsun ister bir yemeği yapmaya başlama ya da bir yolculuk hepsinin geleceğini ve neler olabileceğini öngörmek bu ilk başlangıç anı sayesindedir. Kısaca; sistemin potansiyeli, başlangıç anında gömülüdür.
Mandy Hale ‘’Zamanlama her şeydir. Dua ettiğin şeyler, onlar için hazır olduğunda ortaya çıkacak’’ demiştir.
Her şeyin bir çizelgesi vardır. Sadece insanların değil, olayların ve girişimlerin de özel doğum anları vardır. Seçim astrolojisi, planladığınız bir girişimden en iyi sonuçları elde etmenize yardımcı olmak için astrolojik kuralların uygulanmasıdır.
Seçim Astrolojisi’nin ana mantığı ‘’Başlangıcı kontrol edebiliyorsanız, sonucu da kontrol edebilirsiniz’’ cümlesine dayanmaktadır.
Böylece bir şeye başlamak için olabilecek en iyi anı bulup sonuçlarının da istediğimiz gibi olmasını sağlayabiliriz. Buradaki asıl konu ince ince bir sanatçı gibi anlara tek tek heyecanını yitirmeden bakmak ve bir zanatkaar enerjisi ve coşkusuyla onu işlemek. Buradaki olayın hem en mükemmel hem en zor tarafı hali hazırda orada olan bir haritayı yorumlamak yerine, seçim astrolojisinde binlerce özelliği barındırması gereken bir haritayı bizim sıfırdan ilmek ilmek dokuyarak mümkün olan en iyi haritayı oluşturmamızdır.
İnsanlar genellikle evlenmek veya bir iş kurmak gibi özellikle önemli yaşam olayları için seçim astrolojisi kullanırlar. Seçim astrolojisinin diğer yaygın kullanımları, bir işe başvurmak, ev-araba almak, birikim yapmaya başlamak, patronla o önemli konuşmayı yapmak hatta sizin için değerli birini aramak gibi birçok konuda kullanılabilir. Sizin amacınız burada çok önemlidir.
Anınızın kalitesini sağlamak için tam olarak amacınıza göre şekillenen nokta atışı kriterlere bakılmalı ve hassasiyetle seçilmelidir. Seçim haritası, belirlediğinizin herhangi bir girişiminizin sembolik olarak en önemli başlangıcı için ayarlanır. Buradaki amaç, istediğimiz olayın ana odak noktamız olması ve zamanın kalitesine göre en iyi en verimli şekilde bu olayın başlayacağı zamanı seçmemiz olacak.
Paul Orndorff ‘’Bu hayatta ve hayatınızda zamanlamanın her şey olduğunu anlamalısınız’’ demiş.
Zamanın öneminden ve bu sanattan bu denli bahsetmişken derste üzerinde konuştuğumuz ve bulduğumuz güzel bir diyet başlama anından dem vurmak isterim. Çok fazla astrolojik terim ve tekniğe boğmadan daha kısa ve anlaşılır şekilde hem bulduğumuz anın kalitesine bakalım hem de Evrenin Dili olan sembolleri çalıştırıp, niyetimizi net şekilde dile getirerek Evren ile uyumlanalım mı?
Öncelikle tarihi vereyim: 26.05.2022 Perşembe günü saat gece 01:27:05.
Adım adım bakarsak;
Bu saat ve dakika İstanbul’un yerel saati ve konumuna göre bulunmuştur. Siz kendi bulunduğunuz yerin yerel saatine göre ayarlayacaksınız. Mesela İstanbul’da saat 12:00 iken Adana’da 12:25 olacak çünkü Adana daha doğuda.
Şimdi bunu Adana’da olan kişiye göre değerlendirirsek İstanbul’a göre seçtiğimiz 01:27:05 olan an, Adana’da yaşayan kişiye göre 01:52:07 olacaktır. Doğru dakikayı hesaplamak için internet arama motorlarından yardım alabilirsiniz.
Unutmayın kader gayrete aşıktır, istediğiniz şey için çabalamanız hareket geçmeniz lazım. Bakın, Jüpiter Koç burcunda ve ‘’Hareket, berekettir’’ diyor. Aynı zamanda Satürn ise Kova burcunda bize ‘’Bilgi, güçtür’’ diyor. Satürn, Chronos yani Zamanın Tanrısı olarak zamanı yönetmeniz bilgi ile olacak diyor. Saat meselesini hallettiğimize göre geçelim an haritasına ve taktiklere.
Diyet sadece 1-2 günlük hevesle başlanan bir şey değil irade ve kalıcılık gerektiren bir yaşam biçimidir bu yüzden anın yükselenini Kova seçtik ve Satürn yani yöneticisi de 1.evde tam yükseldiği anda. ‘’Disiplinli, iradeli olursanız size kalıcı başarı veririm’’ diyor bu harita.
Bu işin başarısı ve sonucuna baktığımızda MC’ye üçgen açı yapan bir Ay görüyoruz. MC, toplum önündeki nasıl gözükmek istediğimiz, tırnaklarımızla kazıyarak geldiğimiz tepe nokta, zirvedir. Duygusal ihtiyaçlarımız ve zihinsel hamlelerimiz de bu yönde destek olacak demektir bu durumun açıklaması.
2.ev yani beslenme ve maddi-manevi kazançlar evi ise 01 derece Koç burcuyla başlıyor taptaze bir enerji ki Koç öncü burç, ilklerin, hareketin burcu.
2.evde çok önemli gezegenler var, bu evin kendi yöneticisi Mars da 2.evde hem yönettiği yerde hem de Jüpiter ile açı yapıp gücünü arttıracak bu başlangıç ile. Tıpkı küçücük bir kıvılcımı yangına dönüştüren körük gibi davranacak Jüpiter orada. Jüpiter karaciğerimizi temsil ettiği için özellikle karaciğer yağlanması gibi sağlık sorunlarınızda hareket ve doğru beslenmeye dikkat çekiyor bu başlangıç anı. Diğer taraftan solunum sistemi, doğrudan Jüpiter ile ilişkilidir ki kilo vermede solunum sisteminin etkisini vurgulamakta. Ayrıca aynı gün diyetle ille birlikte doğru nefes alışveriş tekniklerine de başlayabilirsiniz.
Mars zaten bizim yaşam enerjimiz, medikal astroloji açısından bakarsak dolaşım sistemi ve bağışıklık sistemi başta gelmek üzere sindirim sistemi ve boşaltım sistemi ile de ilişkili olduğundan yönetici burçta olması konumu bu sistemlerin de sağlıklı şekilde işlemesini etkileyecektir.
Ay, bizim duygusal ihtiyaçlarımız, zihnimiz, beynimiz, hormonlarımızdır. Ay, medikal astrolojide sinir sistemi, lenf sistemi, endokrin sistem, üreme sistemi gibi birden çok sistemimizi doğrudan etkileyen etkenlerdendir. Ay, yani hem zihnimiz hem duygusal ihtiyaçlarımız hem de beynimiz Koç burcunda. Bu harita sadece diyete değil, sağlıklı yaşam için hareket etmeye başlamak için de ideal bir enerjide. Ay, geçmişte Mars ve Jüpiter ile açısını yapıp koştura koştura Venüs ile kavuşmaya gidiyor.
Venüs; yine zevk aldığımız, haz duyduğumuz konular, kendimize karşımızdakine verdiğimiz değer duygusu ile ilişkilidir. Venüs yani haz duyduklarımız bizim seçimlerimizi, aslında kaderimizi de belirler. Yani hep duyduğunuz karmanın gezegeni Satürn’e ek olarak Venüs de aslında bir karma gezegenidir. Burada da diyete başlamayı seçerek kendinize verdiğiniz öz değer ve öz saygı konularına ve seçimlerimizle kaderimizi şekillendirmemize vurgu yapıyor. Venüs; medikal astroloji açısında bakarsak da en başta sindirim sistemi (özellikle yerken haz duyduğumuz gıdalar ve şekeri temsil eder) olmak üzere boşaltım sistemi, üreme sistemi, bağışıklık sistemi-lenfler olmak üzere hepsinde etkili olacaktır.
En geniş haliyle bu haritaya baktığımızda; Ay’ı olayları hızlandıran bir madde yani katalizör gibi düşünürsek de tüm sistemlerin ve duygusal ihtiyaçlarımız ve zihnimizin bu duruma birlikte adapte olabileceği bir zaman olduğunu görürüz.
Yine seçim an haritasına baktığımızda 6.ev yani sağlık-hastalık evinin yöneticisinin de Jüpiter olması ve 2.evde olması bize doğru beslenme ile hastalıklara şifa bulabileceğimizi, bu konuda sorumluluk almamız gerektiğini vurguluyor.
3.evdeki Güneş ve Kuzey Ay düğümü sayesinde bu diyet programına yakın çevre-kuzenler ve dostlar-kardeşlerle başlamamızın birbirimizi destekler nitelikte olacağını göstermekte.
Gelelim bu güzel etkileri daha da iyi hale getirmek için evrenin dili olan sembolleri kullanmaya. Gördüğünüz gibi bol bol Satürn vurgusu mevcut ve diyet aslında sağlıklı yaşam için uzun vadeli bir yaşam şekli olmalı. Bu yolda iradeyi arttırmak ve kalıcı başarı sağlamak için Satürn semboliklerini kullanabiliriz. Bu yazacağım sembol çalıştırma durumlarından birini, birkaçını ya da hepsini yapabilirsiniz.
Satürn semboliklerini bu konuda nasıl kullanabiliriz?
Öncelikle tam o saatte kalkıp bir ajandaya (elektronik de olabilir fakat eller çalışsın bence) diyete başlama anını ve hedef kilo ve ölçülerinizi yazabilirsiniz.
Satürn ölçüm ve zaman demektir tam o saatte mezura ile vücudunuzun ölçülerini alıp yazabilirsiniz.
Size dar gelen, zayıflayınca giyerim diye beklettiğiniz bir kot veya pantolonu askıyla birlikte odanızda görünür bir yere asabilirsiniz.
2.ev vurgusu haritada yüksek olduğu için buzdolabınıza ya da yemek masanıza istediğiniz ölçüleri yazdığınız deri görünümlü ya da eskitilmiş ahşap görünümlü bir not defterine beslenme günlüğü yazmaya başlayabilirsiniz.
Buzdolabınıza retro görünümlü bir saat görseli yapıştırabilirsiniz.
Mars, Jüpiter, Venüs’ün Koç burcunda olması dolayısıyla spora da başlamayı düşünüyorsanız kırmızı bir spor alanı yaratabilirsiniz.
MOLEKÜLER BİYOLOG ve GEN MÜHENDİSİ AYŞE İNCİ
24 Mayıs 1990 yılında Konya’da doğan Ayşe İNCİ, Moleküler Biyoloji ve Genetik lisans programını bitirdikten sonra akademik yaşama atılmaya karar verip Tıbbi Genetik alanında Yüksek lisans yapmakla birlikte Güneş ve Ay burcu İkizler olmasının da ona verdiği yetkiye dayanarak hem lisans zamanında hem de halen gerek gönüllü stajlar gerek gezme ve öğrenme tutkusundan dolayı bol bol seyahat etmekte, eğitimler almakta ve merakını bilgilerle beslemektedir.
Aynı zamanda akademik kariyerine Farmasötik Mikrobiyoloji alanında devam etmektedir. Mikro dünyayı öğrendikçe keşfettikçe içimizde saklı evrenin mucizelerini ve hücrelerimizin, moleküllerin çalışma düzenini gördükçe evrenin matematiğini anlamaya karar vermiş ve ‘’Binlerce kilometrelik bir yolculuk bile tek bir adımla başlar’’ deyip astroloji eğitimlere almaya başlamıştır.
Temel, orta ve ileri seviye astroloji eğitimlerini aldıktan sonra uzmanlık alanlarındaki derslere yönelmiş ve çeşitli hocalardan Karma, Horary, Rektifikasyon, Astrokartografi dersleri almıştır.
Halen Deneysel Astroloji Akademisi’nde Karma ve Medikal Astroloji derslerine devam etmektedir. Defalarca ders alsa da astrolojinin bitmek bilmeyen bir derya deniz olduğunu ve aslında bu öğrenim sürecinin bir yere varmak değil yolda olmak olduğunu bilir.